Hafta sonu milletvekili adaylarının mal beyanlarıyla ilgili çağrıda bulunduk. Hatta bu çağrımızı, il başkanlarına, partilerin tanıtım ve medya birimlerine de ilettik.
Adaylardan mal beyanlarıyla ilgili dönüş bekledim. Fakat bu çağrıya şu ana kadar net bir cevap gelmedi. Daha doğrusu benim buradan çıkardığım sonuç; adayların hiçbirinde mal beyanı verecek ve bunu kamuoyu ile paylaşacak yürek yok.
Sadece AK Partili Milletvekili ve aday İsmail Güneş açıklama yaptı, fakat net ve resmi bir veri ortaya koyamadı.
Diğer milletvekilleri de (Mehmet Altay ve Özkan Yalım) mal beyanlarını sunmadılar.
AK Partili İsmail Güneş, mal beyanını net bir şekilde ortaya koymasa da arayıp bu konuyla ilgili çat-pat 3 beş kelam edebildi ve benim şuyum buyum var deme cesareti gösterdi.
Fahrettin Tuğrul ve meslektaşı Hilal Sabancı da mal beyanıyla ilgili bir açıklama yapmadı.
AYDIN, ŞEFFAF VE İLERİCİ GEÇİNENLERDEN DE SES YOK
CHP’nin Uşak İl Başkanı Koray Akgün’e 2 sefer whatsapp üzerinden yazdım. Birinci mesajımda, adayların mal beyanlarını açıklamalarına dair talebimi ilettim. Baktım mesaj okundu ve sonra aradım ve telefonda beyanda bulunup bulunmayacaklarını sordum. Bana kendilerine bu konuyu ileteceğini ifade etti. Bir gün sonra tekrar sordum ve her hangi bir cevap alamadım.
CHP’nin adayları Ali Karaoba, İsmet Akın ve Sevinç Soyer Yazgan nedense böylesine önemli bir konuda sesiz kaldılar.
Sürekli demokrat, adil, hakkaniyetli, dürüst ve şeffaf geçinenlerin bu konuda hiçbir açıklama yapmamaları beni ayrıca şaşırttı.
Şimdi hep AK Partili ve CHP’lilere mi yükleneceğiz. Biraz da İYİ Parti’ye yer verelim değil mi?
Onların da diğerlerinde pek farkı yok…
Bu mal beyanı hikayesi İYİ Parti’de de yaşandı.
İYİ Parti’nin İl Başkanı Ayşegül Obalı’ya da talebi ilettim ve onlardan da net bir dönüş gelmedi.
Kafalar kuma gömüldü ve görme-duyma-bilme mantığı güdüldü…
Muhammet Gür’ün mal varlığını açıklaması gerekirdi, ki bunu yaparken de belediye başkan yardımcılığı görevinden (Ali Erdoğan’ın ilk dönemi) önceki mallarını da ortaya koyarak hareket etmeliydi.
Tolga Pirinçci’nin de mal beyanı vermesi bana göre etik olurdu. Fakat ne hikmetse hiçbiri bundan taraf olmadı.
Dalyan Özdemir’i saymıyorum.
MHP’de de bu konu es geçildi. (Zaten onların vekil çıkarma ihtimali çok çok çok düşük)…
Bu mevzuda bizim aldığımız ders;
Siyasetçilerin dediklerine değil, yaptıklarına bakındır…
Daha doğrusu herkesin dediğine değil, yaptığına bakılmalıdır.
YAZAN: ALİ ARASLI