Sanat bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Ülkeye ayrı bir potonsiyel kazandıran, ayrı bir değer kazandıran en önemli unsurdur. Türkiye’nin geçmişine baktığımızda sanat adına birçok yeniliği, birçok güzelliği görebiliriz. Yaşadığı dönemlere damgasını vurmuş, adını duyurmuş olan sanatçıların başarısı onlara destek veren toplum ve devlet sayesindedir. Ama günümüzde ki durum maalesef böyle değildir. Ne bir sanatçımızın ismini günümüze kadar getirip onu yaşayan yaşatan var, ne de yeni sanatçılar arayıp gün yüzüne çıkartan var. Maalesef artık sanat denilen bir şey kalmadı. Ülkeyeyi ayakta tutan aslında sanattır. Sanatsız kalmış bir devlet susuz kalmış bir ağaca benzer. Türkiye’de sanata saygı gösteren iller de var saygı göstermeyen illerde… Sanatı gerçekten işleyen de var işliyormuş gibi gösteriş yapanda.

Uşak tarihinde büyük sanatçılar beslemiş bir şehir. Bunlara en iyi örnek Halit Ziya Uşaklıgil’dir. Türk Edebiyatı’nın Servet-i Fünun ve Cumhuriyet dönemi yazarıdır. Bir sürü başarılara imza atmış ve adıylada Uşak’ı akıllara getirmişve tanınmasına vesile olmuştur. Günümüzde yine “Divan Edebiyatını Sevdiren Adam” olarak bilinin, Türk halıkının çok iyi tanıdığı, güzel eserler ortaya koyan bir başka sanatçı daha vardır. O kişi İskender Pala… Uşak’lı olması aslında Uşak için, Uşak’ın edebiyatı için, sanatı için bir avantajdır. Ama gelgelelim bu büyük ismi Uşak ilini yönetenler kullanamıyor. Her sene Edebiyat Festivali düzenleniyor. Program akışında ki konuşmacılar başka illerden getiriliyor ve belki de büyük ücretler ödeniyor. Uşak’ta resim sergisi oluyor, heykel sergisi oluyor ve yine eserler ve eser sahipleri başka yerlerden getiriliyor. Konserler oluyor, büyük paralar harcanıyor ve yine dışardan getiriliyor. Oysa Uşak’ta edebiyatçısıda var, heykeltraşçısı da var, ressamı da var, müzisyeni de var,şairi de var, yazarı da var, tiyatrocusuda… “ Peki madem var bunları niye biz bilmiyoruz” diye soracak olursanız; Uşak kendi halkına değer vermiyor malesef. Kentte bir sürü yetenekli insanlar var. Gün yüzüne çıkmak istiyen ama durumlarındna dolayı çıkamayan, elinden tutulmasını istiyen bir sürü sanatçı var. Etkinliklere, festivallere dışarında ücret ödenerek getirilen sanatçılar yerine, kentin kendi sanatçıları ve özellikle genç sanatçıları getirilse, o ücretler bu kişilere harcansa hem kentin sanatışığı parlayacak hem de ülkeye yararlı Uşak’lı sanatçılar kazandırılacak. Ama durum bu ki bunu yapan bir Valilik, bunu yapan bir Belediye yok. Kentin değişik yerlerine sanat evi, kültür evi açıldı. Ama görüyoruz ki bunlar yeterli değil. Kim araştırdı acaba Uşak’ta yetenekli isimler var mı diye, hiç kimse tabi. Kentin bu parlamaya hazır yıldızlarına değer verilseydi Uşak şimdi adı daha çok duyulan, övülen bir şehir haline gelirdi. En çok festival yapılan şehir ünvanı ne işe yarar ki sanatçılar dışardan gelecekse. Az festival yap, kendi halkından birileri çıkar meydana, festival karnaval gibi olsun.

Velasıl Kelâm Uşak’ın sanatta ki en büyük eksiği bu. Kendi halkın içinde ki sanat ile uğraşanlara değer vermemesi. Ben umut ediyorum ki inşallah bunu bizim sayemizde yapacaklar çıkar ve kentimizin sanatın değişik alanlarında genç yetenekleri gün yüzüne kavuşur ve kuruyan sanat ağacımığız beslenmiş olur. Unutmayalım ki Sanat önce sanat içindir sonra toplum içindir…

Saygı ve Sevgilerim ile, Sanatsız kalmayın, Sanatlı günler…