Uşak’a gelen CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Başbakan, Türkiye'de meydan meydan gezip 'bu bir istiklal savaşıdır' diyor. Uşak’tan ona cevap veriyorum tekrar, bu bir istiklal savaşı değildir, bu bir 'istikBİLAL' savaşıdır" dedi.
İnce “Gezi olayları sırasında başından yaralanan ve 269 gün sonra yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan'a, Tunceli de şehit düşen polis memuru Ahmet Küçüktağ ve önceki gün İstanbul’da çatışmada öldürülen Burakcan Karamanoğlu için başsağlığı ve rahmet dileyerek sözlerine başladı. İnce, CHP olarak kendilerinin yaşamını yitiren tüm vatan evlatlarına sahip çıktıklarını ve hepsi için üzüldüklerini belirterek, “Başbakan, Berkin Elvan’ın ailesini arayıp bir başsağlığı bile dilemedi” diyerek Başbakanı eleştirdi.
CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, seçim çalışmaları için geldiği Uşak’ta Gezi Parkı eylemleri sırasında gaz fişeğiyle yaralanan ve 269 gün yoğum bakımda tedavi gördükten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'a yazdığı şiiri okudu.
İnce, Berkin için yazdığı şiirde şu duygulara yer verdi::
“Gezi Parkı'nda gitar çalma çocuk vurulursun
Bakan çocukları gibi tarihi eser çal, bankalardan para çal, ihalelerden imardan çal
Yok öyle çav bella, sakat kalırsın, öldürülürsün
Altın çal ki polis amcaların, bakan baban, Recep usta seni korusun
Sokaklarda türkü çalma Mehmet çocuk, katilin belirsiz olur
Katili bulunsa da ödül alır, kahrından Fadime anan ölür
Ama haklısın çocuk
Bir fare gibi çalarak, yetim hakkı yiyerek, şerefsizce yaşamaktansa ve gerekirse türkü tadında yaşamak için türkü çalarak ölmeyi göze almalısın.”
“ATATÜRK’ÜN CHP’SİNE SAHİP ÇIKIN”
Şiirin ardından konuşmasını sürdüren İnce, "Berkin çocuk öldü. Eğer gitar çalan çocuklarınızın ağaca, yeşile, Cumhuriyet'e, yaşam şekline sahip çıkan çocuklarınızın sokak ortasında dövülerek öldürülmesini istemiyorsanız bu ampulden kurtulmamız lazım, bu diktatörden kurtulmamız lazım, bu faşistten kurtulmamız lazım. Bundan kurtulmanın, aklın yolu bir; sağcısı, solcusu, Alevisi, Sünnisi, kadını, erkeği, Demokrat Partilisi, Adalet Partilisi, Anavatan Partilisi, DSP'lisi, MHP'lisi, CHP'lisi hepimiz Atatürk'ün partisine sahip çıkmak zorundayız" dedi.
“KÜÇÜK OLSA BİLAL’İ CAMİ AVLUSUNA BIRAKIRDI”
Muharrem İnce şöyle devam etti: "Şimdi meydanlara gidiyor açıklama yapıyor. Biz bu cemaatle ilgili ne safmışız diyor. Saf adamdan başbakan olur mu? Ben dershane öğretmeniyim, bana bir öğretmen gelse dese ki ben fizik öğretmeniyim ama safım deseydi ben onu dershaneye almazdım. Saf adamdan başbakan hiç olmaz. Kardeşim sen bu cemaatle içli dışlıydın. 'Ne istediler de vermedik' dedin. Şimdi 'safım kandırıldım' diyorsun. Bu cemaat seni kandırdıysa Obama sana kim bilir neler yapmıştır. Bu cemaat seni kandırdıysa Putin kim bilir sana neler yapmıştır. Sen o yüzden Davos'a gidemiyorsun. O yüzden dışarı çıkamıyorsun. İtibarın sıfır oldu. Sen Türkiye'deki televizyonları yasaklayabilirsin. Türkiye'deki gazetelerin manşetini atabilirsin Avrupa'dakileri nasıl yapacaksın. Dışarıda senle dalga geçiyorlar. Mesela Türkiye şimdi bir kredi istese kimse vermez güvenmez bu adama. Güvenmezler buna. CHP'nin dört bakanı hırsızlık fezlekesi, rüşvet fezlekesi olsa CHP'nin genel başkanının oğluyla milyon euroların konuşan tapeleri, internette gezse bu millet bizi sokaklarda taşlar. Bakın şunu söyleyeyim. Türkiye'de meydan meydan gezip bağırıyor ya bu. Bu bir İstiklal savaşıdır diyor. Uşak’tan ona cevap veriyorum; Bu bir İstiklal savaşı değildir, bu bir İstik Bilal savaşıdır. Bu başbakan meydanlarda Sayın Bahçeli'ye laf söylüyor. Ne diyor? Senin çocuğun yok ne konuşuyorsun diyor. Ne kadar ayıp, bir şey. Bir insan bekar kalabilir, evlenir çocuğu olmaz, evlenir çocuğu olur çocuğunu kaybeder yine çocuksuz kalır. Bunlar siyasetin konusu değildir. Bir adamın hırsız evladı olacağına hiç olmasın. Bilal’e, Oğlum paraları sıfırladın mı? diye soruyor. O da 7 dakikada ancak anlıyor. Bilal biraz küçük olsa bu başbakan onu cami avlusuna bırakırdı" şeklinde konuştu.
SIFIRCI MUHARREM HOCA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlarda "biz bu cemaatle ilgili ne safmışız" dediğini belirten İnce, "Saf adamdan Başbakan olur mu? Yıllarca dershane yönettim, bir öğretmen gelseydi 'ben fizik öğretmeniyim ama safım' deseydi, onu dershaneye almazdım. Bu başbakan, tarih bilmiyor. Mazgirt savaşında topları ateşledi. Tarihten sıfır verdim. İngilizce olarak “One munite” den başka bir şey bilmiyor. Yabancı dilden de sıfır. Beden Eğitimi dersinde attan düştü. Ondan da sıfır. Yolsuzluktan 10 numara verdim” dedi. İnce konuşmasını son bölümünde, gençlerin tahriklere kapılmamasını isteyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'de meydan meydan gezip 'bu bir istiklal savaşıdır' diyor. Uşak’tan ona cevap veriyorum tekrar, bu bir İstiklal savaşı değildir, bu bir 'istikbilal' savaşıdır. Gençler size sesleniyorum, bütün diktatörler şunu ister, 'bu gençler bir taşkınlık yapsa da cam çerçeve kırsa da ben de bunların üstüne polisi göndersem'. Bütün diktatörler bunu ister çünkü senin elindeki fiziksel güçten daha fazlası hükümetin elinde vardır. Tankı vardır, TOMA'sı vardır, copu vardır, asla bu oyuna gelmeyin."
Alandaki partililerden söylediklerini tekrarlamasını isteyen İnce, "Eski partini bırak da gel, okunmuş mektuplarını yak da gel, Türkiye ne halde bak da gel, ampulü patlat da gel, altı oku yakana tak da gel" diyerek sözlerine son verdi.
