AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, BAYKAR’la ilgili değerlendirmelerinden dolayı DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a tepki gösterdi. Güneş, “BAYKAR bizim babamızın oğlunun değil ama Türk milletinin bağrından çıkan bir şirkettir. Bize İsrail, İHA ve SİHA’yı vermezken şimdi 27 ülkeye satış yapıyoruz. ABD ve Çin’le bu konuda yarışıyoruz” dedi.

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, BAYKAR’la ilgili değerlendirmelerinden dolayı DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a tepki gösterdi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan İsmail Güneş, “BAYKAR bizim babamızın oğlunun değil ama Türk milletinin bağrından çıkan bir şirkettir. Bize İsrail, İHA ve SİHA’yı vermezken şimdi 27 ülkeye satış yapıyoruz. ABD ve Çin’le bu konuda yarışıyoruz” dedi. Türkiye’nin daha önce savaş araçlarını üretemediğini ve bunun uygulanan yanlış politikalardan kaynaklandığını belirten Güneş, “Bizler için önemli olan ve gerçekten de gurur kaynağı olan İHA ve SİHA’ları yapan BAYKAR’a yönelik DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın sözleri bizleri üzdü. BAYKAR bizim babamızın oğlunun değil ama Türk milletinin bağrından çıkan bir şirkettir. Bize İsrail, İHA ve SİHA’yı vermezken şimdi 27 ülkeye satış yapıyoruz. ABD ve Çin’le bu konuda yarışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu firmaya bir para aktarma yok. Sayın Selçuk Bayraktar da bunu ifade etti. Bizim yaptığımız şu bu araçları başka bir ülkeden almak yerine, kendi üreticimizden alıyoruz. Sayın Selçuk Bayraktar bunu Türkiye’ye 10 liraya veriyorsa diğer 27 ülkeye daha pahalı satıyor. Burada haksız bir kazanç yok ve sadece bürokrasi anlamında önünün açılması ve diğer ülkelere silah satmak için Ona destek veriyoruz. Hiçbir güç bunların üretilmesine engel olamayacaktır” dedi.

KENDİ UÇAĞIMIZI YILLAR ÖNCE YAPSAYDIK BUGÜN F35 ARAMAZDIK

“Babacan iktidara gelince buna dur diyeceklerini söyledi ve ben bunu utanç olarak görüyorum. 1926’larda Vecihi Hürkuş tarafından kurulan bir uçak fabrikası vardı ve o gün bu fabrikaya sahip çıkılmadığı için akamete uğradı ve kapatıldı” diyen İsmail Güneş, şöyle devam etti:  “Yine rahmetli Erbakan döneminde kurulan motor fabrikası, bir çok ülkeye ihracat yapmış ve o dönemde ABD’li motor firması, Türkiye’de 30 bine sattığı motoru 10 bine düşürmüş ve bizim motor fabrikamız ayakta kalmamış. Bugün motor fabrikamız ayakta olsaydı, tank ve diğer araçların motorlarını dışarıda aramazdık. Vecihi Hürkuş devam etseydi, dışarıdan F35 almak zorunda kalmazdık. Diğer taraftan geçtiğimiz günlerde Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, biz 6 lider bir aday çıkaracağız ve bu cumhurbaşkanının 6 liderin dışına çıkması durumunda, kaos çıkacağını söyledi. Kılıçdaroğlu da bunu doğruladı ve bu kaos çıkarmak için uygun zemin demektir. İradesi olmayan veya iradesini 6’lı masaya teslim etmiş bir kişiden zaten lider olmaz. İradesi olmayan bir kişi de milletimiz tarafından seçilmez. Bunlar inşallah emellerine ulaşamayacaktır. Aziz milletimiz Türkiye’yi hangi tehlikeleri beklediğini görüyorlar.”

İsveç’teki terör eylemini de kınayan Güneş, “Terör örgütleri ne yaparlarsa yapsınlar, biz sayın Cumhurbaşkanımızın yanında ve arkasındayız. İsveç bir taraftan NATO’ya girmek için çaba sarf ediyor ve bir taraftan da terörle arasına mesafe koymuyor. Buradaki bu tutum bu hedeflere ulaşmayı zorlaştıracaktır” ifadesini kullandı.

Öte yandan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bütün bu projeler bizim gururumuzdur dedim. Bunlar o podcast yayınının hepsinde var ama bütün bu yayında benim sadece rekabetle ilgili söylediklerimi içinden cımbızlayıp, bana karşı bir kampanya haline getirilmesi tamamen siyasi bir propaganda aracı. Şimdi seçim yaklaşıyor ve hükümetin elindeki en önemli propaganda projelerinden bir tanesi de bu. Bu projede öyle bir hale getirildi ki 'bu çok kutsal, dokunulmaz', 'dokunanı mahvederiz' falan filan. Kusura bakmayın ya. Biz dokunacağız tabi ki yani, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiz. Eğer rekabetten korkuyorlarsa korksunlar" demişti. Babacan, “Yapabilecek şirketlere devletin eşit ve adil şekilde destek vermesi lazım ve aynı konuda çalışan farklı farklı firmalara destek verip onların yarışarak her zaman daha iyiyi, daha ucuza imal etmesiyle ilgili bir rekabet ortamı oluşturulması lazım. Benim dediğim bu. Fakat benim dediğimden sonra yapılan açıklamalar şunu gösteriyor; bir şirketin genel müdürünün açıklaması değil bunlar. Bu siyasetle içi çe geçmiş bir yapının açıklaması aynı zamanda. Dolayısıyla özellikle bu akrabalık, şirketlerle hükümet arasındaki böyle girift ilişkiler doğru bir şey değil çünkü adilliği, şeffaflığı ve eşitlik ilkelerini yerle bir eden yaklaşımlar ama hiç önemli değil.  Her şeyden öte 'İyi de kardeşim devletin teşvik verdiği her firma böyle başarılı olabiliyor mu?' O da doğru. Bu arkadaşların hakkını da teslim etmemiz lazım. Gerçekten önemli bir mesafe kaydettiler. Kaç tane ülkeye ihracat yapıyorlar. Ben söyledim bütün bu projeler bizim gururumuzdur dedim. Bunlar hep o podcast yayınının hepsinde var ama bütün bu yayında benim sadece rekabetle ilgili söylediklerimi içinden cımbızlayıp, büyük bir propagandayla bana karşı bir kampanya haline getirilmesi tamamen siyasi bir propaganda aracı”  ifadesini kullanmıştı.

TÜGVA’dan Yalım’a yanıt: Uşaklı gençlere düşmanca yaklaşıp sizin yanınızda saf tutanlar var! TÜGVA’dan Yalım’a yanıt: Uşaklı gençlere düşmanca yaklaşıp sizin yanınızda saf tutanlar var!

Editör: TE Bilişim